Stratejik Akıl ve Devlet Yönetimi
27 Mart 2013, Çarşamba 14:51Devlet yönetimi; ciddiyet ister, bilgi ister, tecrübe ister, tarihi algılamak ister, öngörü ister.\r\n \r\nMilli güçler, birikimli yetenekli, kararlı, planlı değilse; küresel güçler, karanlık merkezler, işbirlikçileri yetiştirir, iktidara getirir ve kullanırlar.\r\n \r\nİşbirlikçiler; iç ve dışdestek ile orada uzun yıllarda oturabilirler. Kullanılma süresi sonrası deliğe süpürülebilirler. Ama ülkeye devlete verdikleri zararı, insanlar çeker.\r\n \r\nTarih boyunca her coğrafya’da temel gerçeklik bu algıdır.\r\n \r\nBakın; kanlı iktidar çatışmaları Arap baharı kamuflajı altında Arap dünyasında devam ediyor. Müslümanlar iktidar için birbirlerini katlediyor, kendi kentlerini yakıp yıkıyorlar. \r\n \r\nTürkiye; yüzyıllar boyunca başta Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika’da barışın, huzurun, adaletin temsilcisi olmuştur. Farklı dine mensup olanları ve farklı etnik halkları bir çatı altında tutan çimento Osmanlıdevleti dağılınca, 100 yıldır süren kaos, çatışma alanı oldu. İngilizler ve Fransızlar; bölgeyi sömürgeleştirdi, sınırlar çizdi, halkları böldüler\r\n \r\nABD Egemenliği sürecinde ise;Büyük Ortadoğu projesi kapsamında bölge üzerinde sınırlar çizildi, NATO dergisinde NATO toplantılarında yayınlanan bölgeye ilişkin haritalar şimdi ise uygulama aşamasındadır. Arap baharı denilen toplumsal değişim ve dönüşüm talepleri ABD-İngiliz-Fransız planlamaları ile örgütlenmiş ve kaos yaşanmaya başlamıştır.\r\n \r\nÖnceki ABD başkanı Bush; ya benden yanasın ya karşımdasın doktrini ile uluslararası toplumu, Irak ve Afganistan işgallerinde yanına çekerken şimdi ki ABD başkan Obamakaosdan düzene doktriniuygulamaktadır.\r\n \r\nStrateji; öngörmek demektir. Alternatifli olarak olası gelişmelere göre yapılması gerekenlerin planlanması demektir.\r\n \r\nABD, İngiltere, Fransa;Türkiye’nin siyasetten askeri alana, tarımdan bölgesel ilişkilere kadar temel stratejileri belirlediği algısı vardır.\r\nBu karmaşık ilişkiler ağında;milli güçlerin ortak stratejik akla ihtiyacı vardır. \r\n \r\nHer devletin milli duruşu vardır, olmalıdır. Aksi halde çelişkiler yaşanır. Uluslararası ciddiye alınırlığınız olamaz. Güç merkezlerinin temsilcisi gibi hareket edip te sonradan kendi insanınıza bağımsız bağlantısız kendi irademizle hareket ediyoruz imajını yaratıp ta uluslararası karar mekanizmalarında dışlanırsanız itibarınız olmaz. Belki içeride itibarlı olma enstrümanlarınıkullanarak halkı yanıltabilirsiniz ama kısa süre içinde gerçekler ortaya çıkar.\r\n \r\nOysadevletlerde devamlılık esastır. Devlet politikalarında iktidarda olan siyasi partilerin tercihleri esas olmakla birlikte, devam eden gelen esas yaklaşım tarzı üzerine hareket ederler.\r\n \r\nABD’nin küresel aktör stratejisi; başkanlar değişse bile değişmeyen temel gerçekliktir.\r\n \r\nBüyük Devlet stratejilerinde;komşu ve bölgesel ve küresel stratejiler değişmemektedir. Sadece yöntem değişiklikleri olmaktadır.\r\n \r\nBürokrasi; icra yeridir. Bürokratın deneyimi, bilgi birikimi gereklidir.\r\n \r\nDevlet yönetimi; tarihi birikimine, bilgiye, öngörüye sahip kişilerle yürütülmek zorundadır. Bilgisiz, birikimsiz, ilkesiz, tutarsız kişiliklerin devlet yönetiminde olması her zaman sorunları artırır, huzursuzluk kaynağı olur.\r\n \r\nBölge dışıdevletlerin;mezhep, din, etnik kimlikleri ayrıştırma stratejisine karşı bir ve beraber olunmalıdır. Ortak değerler, ortak tarih, ortak şuurun yapısı tekrar tesis edilmelidir.\r\n \r\nTürkiye; sözüne güvenilen, bölgede ve dünyada barışın, kardeşliğin, huzurun teminatı olan bir görüntü vermeli ve uygulamaya yönelmelidir.\r\n \r\nBunlar için ise; tarihin, jeopolitik ve jeostratejik konumun gerçeklerine göre milli varlığın milli değerlerin, milli düşüncenin, strateji ortak akılla yaşama geçirilmesi gerekir. Milli birlik ve beraberlik için, ayrıştıran değil birleştiren unsurların esas alınmasıgerekir.\r\n \r\nGünün Sözü: Bilgisini, yeteneğini, gücünü birleştiren insanlar, amacına ulaşır.