Soran da İnsan, Sorulan da İnsan

Eğitim insanı insanlığının farkına vardırır. Verilen eğitim insana kimlik ve kişilik kazandırır.\r\nTarih boyunca insanların kimisi din’e, kimisi kişiye tapınmaya, kimisi paraya-servete, kimisi bilime ve sanata yönelmiş.\r\nYeteneki becerikli yalancılık ustası olanlar ise; ikiyüzlükleri, döneklikleri, istismarcılıkları ile etkili ve yetkili olurlar.\r\nİnsan görünümlü ucube yaratıklar; yalan, talan, dolanla insanı, toplumu, toplumları uyutmaya, uyuşturmaya devam eder. \r\nBu tipler; halkım der, halkları birbirine düşman eder. Milletim der milleti soyar.\r\nKardeşim der, kardeşini arkadan vurar. Barış der, katliamlara destek olur.\r\nSorgulama bilgi ve yeteneği köreltilmiş olan sürüleştirilenler ise izler, seyreder. \r\nKimisi yaşa varol der, kimisi lanet eder.\r\nKimisi adam der, kimisi de hırsız, yalancı, sahtekar der.\r\nİnsan nedir sorusu tarih boyuna hep sorulmuştur. Sorulmaya da devam ediyor.\r\nPeki ama nasıl oluyor da insan canlı varlıklar içinde kendisi ile yanı aynı anatomik yapıya, özelliklere sahip olan insana farklı bakıyor?\r\nİnsanın insana, farklı bakmasının temelinde ne var?\r\nBirçoğu  insan insandır, der. Oysa çoğu, insan insandır deyip geçemiyor çünkü herkes insanı insan olarak görmüyor.\r\nİnsanların toplumdaki konumlarına göre insan tanımı da değişiyor.\r\nSiyasetçiler için bir insan; bir oydur. Ondan daha ötede bir anlamı yoktur. Seçimlerde sandığa girecek tek bir oy sahibidir.\r\nTicaret yapanlar için insan; bir alıcı demektir. İnsanoğlunun ruhu ve bedeni, kaygıları, acıları, sevinçleri onları ilgilendirmez. O sadece bir alıcı, tüketicidir.\r\nMutasavvıflar için insan; bir ruhtur.\r\nFahişeler için her insan; bir müşteridir.\r\nMafya için insan; vurulacak bir gövdedir.\r\nMezar kazıcıları için insan; bir mevtadır.\r\nFutbol takımları için insan; bir taraftardır.\r\nBorsacılar için insan; bir alıcı, bir satıcıdır.\r\nDinler açısından insan; o yaratılmış kuldur.\r\nGazeteciler için insan; bir haber kaynağıdır.\r\nTelevizyoncular için insan; rating birimidir.\r\nTotaliter rejimler için insan; sürüden biridir.\r\nFutbolcular için insan; topa vuran bir aygıttır.\r\nModacılar için insan; giydirilecek bir bedendir.\r\nCemaatler için insan; kullanılması gereken araçtır.\r\nDoktorların çoğu için insan; bir hastadır, bir vakadır.\r\nTarikatlar için insan; eğitilmesi gereken ham varlıktır.\r\nYargıçlar ve savcılar içinse insan; sanık, mağdur veya tanıktır.\r\nAskerler için insan; bir erdir, ölmeye ve öldürmeye elverişli bir makinedir.\r\nŞirketler için insan; aklı çelinecek, bir malı almaya yönlendirilecek bir potansiyel alıcıdır.\r\nOysa insan; bunların hem hepsidir hem de başlı başına hiçbiri değildir.\r\nİnsan bunların tümünden daha anlamlı, daha karmaşık, daha öte bir şeydir.\r\nAma bu kavrayış, hümanizmin önde olduğu dönemler için geçerli.\r\nİnsanı bir tek özelliğine indirgemeden onu bütünüyle anlamaya çalışmak, tarih boyunca Bilimin, teknolojinin, sanatın bir numaralı işlevi oldu.\r\nİnsan toplumda yanlızlaşıyor.\r\nDolayısıyla düşünen insanlar ne olduklarına kendileri karar vermek zorundadır.\r\nToplumsal çarkın, yapının bir vidası mı yoksa ruhuyla, bedeniyle bir insan mı?\r\nGünün Sözü: İnsan kendisinin de insan olduğunu anlamalı ve bilmelidir.