İdeolojik anlayış ve arayışlar
15 Ocak 2013, Salı 19:31Türkiye sancılı, Ortadoğu sancılı, Dünya sancılı!\r\nPeki ama neden?\r\nİnsanlık, inanca bağlı iktidarı, Avrupa'da ve Ortadoğu'da bütün ortaçağ boyunca yaşadı.\r\nİktidar; din adamlarıyla ittifak eden toprak sahiplerinin elindeydi.\r\n \r\nKöleliğe mahkûm edilen köylüler için yöneticiye itaat, Allah'a itaat etmenin önkoşuluydu.\r\nAvrupa feodalitesindeki toprak sahipliği, krala ya da imparatora kadar giden bir asilzadelik hiyerarşisi ile belirlenirken, Osmanlı'da mülk, sultana sadakat gösterenlerin elindeydi..\r\n \r\nGerek Hıristiyan Avrupa'da gerek Müslüman Osmanlı'da, gerek Budist Hindistan ve Çin'de iktidarın halka benimsetilmesinin ana yöntemi dindi, mezhepti. Yani inançtı.\r\n \r\nDin, inanç işin içine girince, din adamları, ruhban sınıfı da iktidara ortak oluyordu.\r\nİktidardaki din adamı-toprak ağası ilişkisi çok karmaşık bir nitelikteydi. Avrupa'da kralları, imparatorları aforoz edip yalın ayak huzuruna getirten papalar, papaları dinlemeyip kendi kiliselerini kuran krallar da oldu. Osmanlı'da da kimi zaman padişahların şeyhülislamı idam ettirmişti, kimi zaman daşeyhülislamlar padişahı tahttan indirmişti!\r\n \r\nİslam dünyasının liberal demokrasiye geçişindeki yapısal engeller doğru bilinmelidir.\r\n \r\nÇağdaşdemokrasilerle Ortadoğu demokrasisinin farkı; para ve iktidar ilişkisi farkıdır.\r\nBatı'da iktidar parayla satın alınır. Ortadoğu'da iktidar para kazanmak için kullanılır.\r\n \r\nDemokrasinin en temel sorunlarından biri olan, iktidar yoluyla zenginleşme, yeni zengin yaratma, adam kayırma ve yolsuzluk yapma gibi mide bulandırıcı süreçleri de kapsar.\r\n \r\nModernleşme ve küreselleşmesüreçlerinin etkileri, demokratikleşme sorunlarının çözümüne yardımcıolamamaktadır. Kimi zaman tam tersine sonuçlar verir.\r\n \r\nDemokrasinin önündeki geleneksel engeller, bölgedeki modernleşme süreçleri ve son gelişmelerle pek çok bakımdan güçlenmiştir.\r\n \r\nDevletin insanlar üzerinde egemenlik kurma gücü modern metotlarla büyük ölçüde artmıştır.\r\n \r\nOtoriter yönetim felsefesi;otoriter ideolojilerle güçlendirilmiş ve keskinleştirilmiştir.\r\n \r\nİthal edilen bu otoriter ideolojiler, bir yandan liderlerin ve yöneticilerin yaptıklarına meşruiyet kazandırırken, öte yandan halklarını ve taraftarlarınıfanatize eder.\r\n \r\nUfuk açıcı gözlemler ve saptamaları herkes yapar. Ama bunları, ne derece doğru, ne ölçüde tutarlı görür, ne kapsamda benimser?\r\n \r\nKarşılaşılan sorunların temelinde inancın ne kadar etkili olduğu anlaşılmalıdır.\r\n \r\nİnsanlar sıkışınca;işi, alay etme, ciddiye almama ile sulandırma yolunu seçerler.\r\nBir yanda sahip olunan inanç, düşünceye atfettiğimiz kutsal değerler, öte yanda mülkiyet hırsı, çevre ile yarış, sahiplenme dürtüsü, cinsel güdüler ile şekillenen yaşam!\r\n \r\nHerkesin hayatını kökünden sarsan bir dönüşümün sancılarının çekildiği ve ağır faturaların ödendiği bir dönemden geçmekteyiz. Eğitim, sağlık, güvenlik, beslenme, açlık, sefalet ve çevre sorunları, terör ve şiddet, ideolojik ve çıkar amaçlı savaşlar, sömürüye bağlı geri kalmışlık ve haksızlıklar bu sancıların sadece birkaçıdır. \r\n \r\nEsasında bu sorunların hiçbiri ideoloji ya da dinlerden kaynaklanmışdeğildir. Aksine bunlar, bu sorunların çözümüne katkı sağlayacak güçlü mesajlara sahiptir. \r\n \r\nBelli kimliklerin sosyal bir olgu olarak ayrıştırıcıözelliklerini değil, bunların tanımlayıcıve gerçekliklerin birleştirici özelliğini esas alarak bu sorunlar çözülebilir. Bu sorunların şiddete, baskıya, kalıcı kin ve nefrete dönüşmesini birlikte engellenmelidir. \r\n \r\nAydınlar; uluslararasısiyasetin gerilimlerine alet olmayı reddederek bu sosyal sorunların çözümüne katkı sağlamak zorundadır. \r\n \r\nDemokrasi ve barış adına dökülen kan ve akan gözyaşı, insan hakları adıyla hiçe sayılan insan onurları, her türlü terörün, çatışmanın etnik-dini zemine kaydırılması çabaları,ciddi tutarlı çözümler ortaya koymayı zorunlu kılmaktadır. \r\n \r\nGünün Sözü: Gerçeklere, beyni kapalı olana, ne söylersen tesir edemezsin.