Hak'ka değil güce tapınmak

Toplumlarda yöneten ve yönetilenler vardır.\r\nYönetenler kim olacak, nasıl olacak sorusu yüzyıllar boyunca insanların temel sorunu olmuştur. \r\n  \r\nBüyük oyunlar oynanır. Yıprananların yerine yeni bir siyasi figür ortaya çıkarılır.\r\n  \r\nRakibi hedef alan asılsız iddialar, suizana dayanan isnatlar ve insanın kanını donduran iftiraları içeren propaganda faaliyeti işlemeye başlar.\r\n  \r\nTaraftarlar; konuşmalarında, yazılarında, ara sıra öven tavırlarla tam bir riyakârlık örneği sergilerler. Desteklediklerini büyük bir şevkle ve zevkle takdim ederler.\r\n \r\nYeni siyasi figürün hareket alanı sınırlıdır.\r\nBelirlenen projenin gereğini yapmaya odaklanırlar.\r\nPerde gerisindeki güç odakları ne diyorsa onu yaparlar. \r\n  \r\nPerde gerisindeki güç odaklarına neyin sözünü vermişlerse onu yerine getirirler.\r\nSonra emir verenler emir alanların ümüğünü sıkar. İstediği zaman gevşetir, istediği zaman sıkar. \r\n  \r\nSloganlarla, kitleleri uyuşturma sürecine yönelirler. \r\nÜlkenin birçok meselesi çözüm beklerken, fırsat fırsattır diyerek yoksulluk, yolsuzluk, yozlaşma ve yasaklar yeni iktidarın karakteri haline gelir.\r\n  \r\nHalkın iktidardan beklentileri karşılanmaz, iktidar çevresinde, yanında olan yandaş olan kim varsa nemalandırılır. Mutlu olan rant peşinde koşan yandaşlar olur, yeni bir zengin sınıf türer.\r\n  \r\nEmir alanlar; kuldur, hak’kın kulluğu yerine liderin kulluğunu seçerler, ona toz kondurmazlar. \r\n  \r\nBazıları;  kuvvete ve güce inanır. Dünya’ya Hak değil kuvvet hâkimdir, düşüncesindedir. İktidar olunduğunda istediklerini yapacak ve kuvvet istemini uygulayacaklardır.\r\nBazıları; Hak’ka inanır. Hak’kın ergeç gerçekleşeceği düşüncesindedir. Kuvvete güce dayalı bu oyun ve davranış, hem İslamiyet’i hem de açıkça Hak’kı inkardır. \r\n  \r\nİnsanlar; kötü ve iyi insan diye ikiye ayrılır. İyi olan nedir kötü olan nedir?\r\nİnsanlar içinde; iyi olmaya, iyi olanı savunmaya inandık diyenler vardır. Oysa onlar inanmış değildirler. Onlar inanmış kimseleri kandırırlar. Oysa onlar kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar. \r\n  \r\nİnsan gerçekten iyi olduğuna, iyi olanı savunmaya inanıyorsa, insanları kandırmak için uğraşmaz, inanmıyorsa yine kandırmaya kalkışmaz. \r\n  \r\nİnsanlığın başına gelen kötülüklerin asıl sebebi ve kaynağı; samimi olan insanca ve hakça yaşamak isteyen inanmış olan kimseleri kandırmak, iyi insanları ve inananları istismar etmektir. Sonunda da zararını hep birlikte görürler.\r\n  \r\nHak’ka değil güce inananlar; açıkça hak’kı inkâra kalkışmak, inanmadığı halde insanları aldatmak için bilgiçlik taslamak, yani münafıklık yapmak, inanmış kimseleri istismar edip kullanmak yolunu seçerler.\r\n  \r\nKendilerine güven duyulmasını sağlamak, kendilerine inandırmak için ise; onlar, iz’an ve insaf ölçülerine asla sığmayan sebepsiz ve mesnetsiz iftiraları sergilerler. \r\n  \r\nOnlar başkalarını suçlamada sınır tanımazlar, sakınmazlar, sıkılmazlar.\r\n  \r\nDünya’yı sömürme ve sindirme kıskacına alan güç odakların kuşatması nasıl kırılacak? \r\n  \r\nNasıl teşkilatlanıp organize olunacağını, huzura ve kurtuluşa nasıl kavuşulacağını ve bunların yapılması için neler yapılması gerektiği konusunda, insanlık tarihi bir tecrübe birikimidir.\r\n \r\nGünün Sözü: Gerçeği anlamak ve doğruyu savunmak, erdemli ve kararlı insanların temel özelliğidir.