Çığırtkan kimliksizler ve pavlov

Bağımsızlık anlamını kaybederken,\r\nÜlke toprakları yabancılara peşkeş çekilirken,\r\nÜlke yabancı askerlerin korumasına bırakılırken,\r\nMilleti birleştirme yerine ayrıştırmada yarışan siyasetçileri gördükçe,\r\nMaaşa alan teröristleri izledikçe,\r\nŞehit Mehmetçiğe ağlayamayan ama yabancılar için gözyaşı dökenleri seyrettikçe,\r\nYandaşlarıkoruyup kollayanlara baktıkça,\r\nAdalet anlamını yitirirken,\r\nDürüstlük önemsizleşirken,\r\nYalan dolan talan meziyet sayılırken,\r\nBürokrasi onuncu sınıf tiplere teslim edilirken,\r\nGüneydoğu ticareti tersyüz edilip ülke kaynakları Suriye çapulcularına tahsis edilirken, \r\nMuhalif çapulcular desteklenip Suriye kaosa itilirken, binlerce kişi ölürken hala Suriye diye sayıklayanları gördükçe,\r\nSiyasi çekişmeleri, körükörüne destek olmayı ya da köstek olmayı izleyince; akla Pavlov'un köpekleri ve refleks kırılması geliyor!\r\n \r\nÖzellikle TV ekranlarında kırıntı bilgilerle ahkam kesenleri gördükçe, gazete köşelerinde dedikodu yazarlığını aşamamış yazı özürlülerini okuyunca örneklemenin doğru olduğuna insan kanaat getiriyor.\r\n \r\nÜnlü Rus fizyolog Pavlov,köpeklerine et verirken zil çalınca ve bunu çok kez tekrarlayınca, zil sesini işittiğinde et görmeden de hayvanın salyası akmaya başlar.\r\n \r\nBu, şartlıreflekstir. \r\nHayvanın tabiatında olmayan bir uyaran (zil sesi), onu tabiatında olan eti görmüş gibi heyecanlandırmaktadır.\r\n \r\nEğer sürekli olarak zil çalar ama hiç et göstermezseniz bir süre sonra şartlırefleks söner..\r\nDevamın sağlanması için arada bir et gösterilerek refleks pekiştirilmelidir.. \r\n \r\nHiç birimiz dünyaya Türk, Meksikalı, Sünni veya Katolik olarak gelmeyiz. \r\nBunlar bize öğretilen değerler, bir başka deyişle, şartlı reflekslerdir. \r\nEğer pekiştirilmezlerse zamanla sönerler. \r\n \r\nBir gün Pavlov'un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kısmı boğulur, bir kısmı da günlerce korkuyla titreşir, çünkü ölümden zor kurtulmuşlardır.\r\n \r\nKurtarılabilenler tekrar enstitüye toplanır. \r\nPavlov zil çalar, köpeklerde tık yoktur. \r\n \r\nŞu müthiş sonuca varır Pavlov:\r\nAğır travmalar, şartlı refleksleri ortadan kaldırmaktadır. \r\nHayvan en doğal, en ilkel durumuna geri dönmektedir. \r\n \r\nTürkiye'deki siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler peki bu durumda ne oluyor dersiniz?\r\n \r\nMilleti oyalıyorlar. Her koltuğa oturmuşlar. Hala millete mazeret uyduruyorlar. \r\nTemel konuları halka sormuyorlar. ABD askeri silahı gelsin mi gelmesin mi? \r\n \r\nHepsini toplarsanız, geniş halk kitlelerinin iş,aş sorununu örten bir şal olduğu görülür.\r\n \r\nPavlov'un köpeklerindeki gibi ağır travmalarla bizim de şartlı reflekslerimiz yani milli duygularımız ve tepkilerimiz kırılıyor.. \r\n \r\nEmperyalistler sinsi savaşlarında psikoloji bilimini kullanırlar.. \r\n \r\nBurada izlenen yol, ABD'nin tehdit olarak gördüğü ulusların milli bilinçlerinin, tarihlerinin ve benliklerinin sorgulanması, aşındırılmasıdır.\r\n \r\nKısacası, Milli Duygu'nun yok edilmesidir etnik psikiyatrinin görevi. \r\n \r\nBir Milletin millet bilincini, milli duygusunu ve reflekslerini nasıl yok edersiniz? Milletin tarihsel varlığını sorgulamaya açarsınız, o Milletin tarihini yeniden tartışırsınız. Türk Milleti'ne ait ne kadar değer varsa onu tartışmaya açıyorlar.\r\nFarkındaysanız böylesi bir dönemden geçiyoruz.. \r\nDemokratlık, tartışma kültürü adına neyi tartışıyoruz ve bizden neyi kabul etmemiz isteniyor?\r\nKimliksiz kişiliksiz psikopat tipleri seçen Türk Milleti tarihin en kötü dönemini yaşıyor.\r\n \r\nGünün Sözü: Herkesi aptal kendini akıllı zannedenin hayal kırıklığı çabuk gelir.