Aydınların Arayışı!
22 Ocak 2013, Salı 07:52 Aydınlar; her zaman düşüncede, fikirde, yaşam tarzında arayış içinde olmuştur. Osmanlı Türkiyesinde ıslahat ve tanzimat fermanlarıyla ve sonra Cumhuriyet Türkiyesinde çağdaşlaşma, batılılaşma serüvenine yönelen aydınlar; yol ve rota belirleme sorunu yaşıyorlar. Ne doğulu, ne batılı, ne ortadoğulu ne de yerli olabiliyorlar.\r\n \r\nBuna aydınların benimsedikleri düşünce ve fikir akımların mutlak doğru algısı neden olmaktadır.\r\n \r\nÜniversiteler kurulmuştur. Bir iki usuli işlemi yapan kişi, akademik unvana sahip kılınmaktadır. Türkiye profesörleri, doçentleri doktoralıları bol ülkeler başında geliyor. Geliyor ama bunların ne üzerine çalıştıkları, hangi bilimsel çalışmayla, hangi eserleri ortaya koyarak bu unvana sahip olduklarısorgulanmıyor.\r\n \r\nMankeni bir süre sonra gazete köşe yazarı oluyor, akıl verebiliyor.\r\nHiç bir birikimi, başarısı, becerisi olmayan sırf yandaşdiye tekdir ve taltif edilebiliyor.\r\n \r\nBöyle olunca;toplumun aydınlatma görevinde öncelikli konumda olanlar, toplumun değerlerine yabancılaşma sürecini yaşıyorlar ve yaşatıyorlar.\r\n \r\nTürkiye’nin batıcıaydını; ya cumhuriyetçidir ya demokrat, ya sosyalist ya ırkçı, ya faşisttir. Batı edebiyatını, filozofonu, yazarını, çizerini iliklerine kadar bilir hatta, 15. yüzyıl Fransız şairlerinden François Villon’u, Charles d’Orleans’ı bilir ve bazı ballad’larını ezbere okur. \r\n \r\nTürkiye’nin arapçıaydını; Arap şair yazar ve bilginlerinin hikayelerini, İslam alimi diye hurafeleriyle bilir, anlatır, yazar, çizerler. \r\n \r\nBu derece tarihe, dine, ilme, şiire düşkün olan aydınlar; klasik Türk büyüklerinden o dönemde yaşamış kaç şair ya da bilim adamı sayabilir? Cevap hiçtir. Zira o ya gelişmiş Batının değerlerinde ya da İslam adına Arapçılığın algısını yansıtmadadır.\r\n \r\nSağcısından solcusuna, dincisinden darbecisine, kendi siyasi görüşlerini tüm topluma kabul ettirmek için mücadele eden birçok grup vardır.\r\n \r\nFransız Regis Debray'a göre; "Cahil insanlardan meydana gelen bir cumhuriyet, kareşeklinde bir dairedir, çünkü cahil özgür olamaz, kanunların kaleme alınmasına iştirak edemez veya kanunlardan haberi olamaz. Buna karşılık halkının yüzde ellisinin okuma yazma bilmediği bir demokrasiyi düşünmek kesinlikle imkansız değildir." İşte ölçütleri bu. Mantıkları böyle işliyor:\r\n \r\nBunları yapabiliyorsan cumhuriyetin gözde vatandaşısın, yapamıyorsan cumhuriyetinsözde vatandaşısın.\r\n \r\nÜlkede yaşamak, Üretmek, Vergi vermek, Aile kurmak, Çocuk yetiştirmek, İcabında savaşa gidip canını vermek Debray gibi düşünenlere yetmiyor. Onlar için birinci şart: Kanunları yazmak ya da yazmasan dahi onları anlamak. Bunun için de okula gitmek. Eğer okula gitmedinse o zaman cumhuriyetin katılanı değil, ancak alkışçısıolabilirsin.\r\n \r\nDemokrasi ise okumuş-okumamışayrımı yapmadığı, herkese oy hakkı verdiği, herkesi kucakladığı için cumhuriyete aykırı bir uygulama oluyor. \r\n \r\nBu anlayışı kabul etmek olanaklı mı? Bence hayır!\r\nÇünkü o zihniyet, has vatandaş olarak siyasetçileri işaret ediyor. Öyle ya, kanunları yazan, onları anlayandan da üstündür! O has vatandaşları besleyen kimlerdir? Bunlar beğenmedikleri, aşağıladıkları,küçümsedikleri sıradan insanlardır.\r\n \r\nVatandaşları arasında, birinci sınıf olanlar ve diğerleri ayrımı yaratıyorlar.\r\n \r\nUygar olmak;özgürlük, yaşamı sorgulama, ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence\r\naltına almak, halkın iradesine saygı göstermek olduğunu, aynı zamanda güçler ayrılığı ilkesinin içselleştirilmesi, zulme karşıbaşkaldırı, kimsesizlerin kimsesi olmak, özgür, bağımsız birey yaratmak anlamına da gelir.\r\n \r\nUygar olmak;bireyi kulluktan çıkarıp özgür hale getirdiğini, güçler ayrılığı ilkesinin yanında medyanın bağımsızlığını sağlamıştır.\r\n \r\nUygar olmak; düşüncede genç olmak demektir, Cumhuriyet, uygarlık kültürünü topluma yaymaktır, sanatı,sanatçıyı yüceltmektir. Cumhuriyet, toplumun ahlaki değerlerini yüceltmek, değer yargılarına saygı duymak demektir. Cumhuriyet, uygarlaşma ve çağdaşlaşmadır. \r\n \r\nUygar olmak; çağdaşhukuk anlamına geldiği gibi, çağdaş hukuk normlarına sahip çıkmanın evrensel dünyadan kopmayı önlediği bunda da bireyin önemli olduğu anlamına gelir.\r\n \r\nGünün Sözü: Dogmalarla düşünen insanın, gerçekleri algılamasımümkün değildir.