Malatya Kayısı Festivali Kanayan Yaramız!

Bu yıl ile birlikte tam 27 yıllık bir geçmişi ve Malatya’nın marka değeri olan “ Malatya Kayısı Festivali ” yada resmi adıyla Malatya Fuarı ve Uluslararası Kültür, Sanat ve Kayısı Festivali'nin yok oluşunun hüznünü yaşıyoruz.

Malatya Eski Belediye Başkanı Cemal Akın’ın son dönemleri ve yine Malatya Eski Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın döneminde her yıl yok şehit cenazeleri, yok afet, yok 15 Temmuz gibi bir çok bahane ile yapılmadı ve deyim yerindeyse iptal etmek için adeta yoğun bir uğraşın içerisine gidildi.

Yine geçtiğimiz yıl biz bu konuyu dile getirdik fakat kimse oralı bile olmadı. Bu yılda Malatya Dernekler Federasyonu (MADEF) Bağcılar Meydanında böyle bir organizasyona girişmesi ve ardından MASTÖB’ün sırf gıcıklık uğruna kısır çekişmeye giderek o tarihten bir gün öncesi aynı yerde ve aynı isimle festival düzenliyor olması akıllarda şu soruyu uyandırdı. Neden Malatya değil de İstanbul’da yapılsın.

Dönemin başarısız Kültür Müdürlerinden Murat Nalçacı yönetimindeki acemi ve iş bilmez ekip elindeki değerleri eline yüzüne bulaştırdığı gibi birde üzerine yeni festivaller, fuarlar organize ederek sözüm ona iş yapmak için iş yapıyor görüntüsü vermekten geri kalmadı.

Dile kolay tam 27 yıl yani 1992’de ilk olarak Dünya Kayısı Başkenti ünvanına sahip Malatya’da böyle bir festival yapılmış ve bir çok Ünlü Sanatçı gelip konserler vermiş, Kayısı’nın tanıtımı adına büyük işlere imza atılmış olan bir organizasyonun beceriksiz yöneticiler tarafından iptale kadar gitmesi, hem utanılacak, hem eleştirilecek, hem de bize yakışmayacak bir görüntü ortaya koyuyor. Neden mi?



İşte bu yüzden 





Bu fotoğraf geçtiğimiz yıl Iğdır’da yapılacak olan Kayısı Festivali’nin program afişi. Siz elinizdeki değeri bilmezseniz bir başkasının bunu kopyalaması yada çalması elbette ki kaçınılmaz. 



Bununla bitiyor mu tabii ki hayır. Malatya bugün neden Altın Kayısı ismini patent alamıyor. Bunu hiç düşündünüz mü? Açıklayalım 8 yıl önce dönemin Valisi Ulvi Saran’ın öncülüğünde Malatya için marka değeri oluşturmak adına düzenlenen “ Malatya Film Festivali ”nin Uluslararası statüde olması için isminin “ Altın Kayısı Film Festivali ” olması öne sürülür. Bu gereksim neden onu da belirtelim. Adana’da Altın Koza, Antalya’da Altın Portakal, Altın Pars, Altın Palmiye gibi örnekleri olduğu için en iyi ve en manalı ismin Altın Kayısı Film Festivali olacağı yönünde ortak fikir birliğine varılır. Bu defa şöyle bir sürprizle karşılaşılır. Ermenistan zaten bu işi 16 yıl önce almış ve yapıyor. Adı da “Altın Kayısı Film Festivali” yani elde var sıfır.

Kayısı Festivalini 1992’de başlatan organize ekibi bu ismi patent etmeyi akıl edememiş. Bu defa Ermenistan’ın dava açacağı gündeme gelir. Dönemin Valisi Ulvi Saran “ Biz festivalin adını Altın Kayısı demedik, Ödülün adını dedik ” diye geçiştiriyor. Fakat Ermenistan hukuki süreçten galip çıkıyor ve birkaç yıl sonra bu ödülün adı “Kristal Kayısı” olarak değişiyor. Allah aşkına Kayısıya bakınca Altın mı yakışıyor, Kristal mi? Bunun geçmişte patenti nasıl alınmaz akıl alır gibi değil. Görebiliyor musunuz memleketi idare eden insanların vizyonunun ne kadar dar ve kısıtlı olduğunu. Bugün gelinen noktada hala bir Kayseri, Gaziantep, Ankara gibi bir kent olamamaktan şikayet ediyoruz. Ne bir metro, Ne bir Hızlı Tren, Ne Kuzey Çevreyolu, Ne gemi ne vapur nede teknoloji üretim fabrikaları. Kısır çekişmeler ve siyasi rant uğruna mücadele vermekten, birbirimizi yemekten iş yapmaya akılda, fırsatta, zamanda, parada kalmıyor.

Mevcut Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın bu işi tekrar yapmasını açıkçası beklemiyorum. Çünkü Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminde de festivale pek katkı sunduğunu söylemek mümkün değil. Kendi çapıyla Kervansaray Buluşmaları adı altında bir organizasyon yapmış onu da başarısızlıkla her yıl geleneğinden uzaklaştırarak değişik konularda bir etkinliğe çevirerek faydalı bir işe dönüştürememişti.

Malatya Kaybediyor. Kaybedecek. Kaybettirecekler…

Eğitim Şart, Vizyon Şart, İstişare Şart...