İnönü Üniversitesi Ahmet Kızılay'ın Oyununun Kurbanı olacak mı?

İnönü Üniversitesi tarihinin en başarısız, en çok gerileyen ve cemaatlerin yanı sıra bir takım marjinal grupların kümelendiği 8 yılı geride bırakıyor. İnönü Üniversitesi tarihinin en başarılı yönetimini Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu sağladı. Prof. Hilmioğlu, akademik camiada adı sanı bilinmeyen Malatya’daki İnönü Üniversitesi’nde Cumhuriyet tarihinde görülmemiş başarılara imza atan isim. Rektör olduğu 2000-2008 yılları arasında bilimsel yayın oranında zirveye çıkardı. Avrupa’nın birinci, dünyanın ikinci karaciğer nakil merkezini kurdu. Merkezde hâlâ yılda 200 nakil yapılıyor.   

Ardından görev alan Prof. Dr. Cemil Çelik deyim yerindeyse Hilmioğlu’nun mirasını yedi! 

Prof. Dr. Cemil Çelik, "4,5 yıllık rektörlük süresince kafamı yere eğecek yanlışlık yapmadım" diyerek siyasi polemiklerin tarafı olmayacaklarını söylemesine rağmen skandal olayların 8 yıllık kazanımı yerle bir etmesine seyirci kalabildi. Kürtaj vakaları, taciz ve tecavüz olaylarının patlak verdiği süreçte iyice yıprandı. Ardından seçim ile göreve gelen Prof. Dr. Ahmet Kızılay dönemi tam bir fiyasko ile son bulmak üzere. Üniversiteyi en başarılı üniversiteler sıralamasının kilometrelerce uzağına düşüren ve beceriksizliğiyle bilim yuvasını adeta cemaat ve marjinal grupların cirit attığı rant kapısına çevirdi.   

RECEP BENTLİ’YE VERDİĞİ PROFESÖRLÜK TARTIŞILDI!  

Malatya Turgut Özal Üniversitesi rektörü Recep Bentli’ye verdiği profesörlük olayını, yılın gazetecilik başarısına imza atarak ortaya çıkardığımız ve hala kimseden tek yanıt alamadığımız süreci yaşadık. CİMER’e bu profesörlük olayının geçerli olmadığını puanlamanın ve kamuoyuna açık yabancı kaynakta 1. isim bilimsel yayın makalesinin olmadığını ve araştırılmasını istediğimiz şikayetimizde CİMER, topu taca atarak bize muhatabın İnönü Üniversitesi olduğunu ve oradan konu hakkında bilgi alacağımızı belirti. Rektör Yardımcısı Abdulkadir Baharçiçek 3. kişilere kişisel bilgilerin verilmeyeceği bunun yasal olmadığını savunarak bu işin üzerini örtmekle yetindi. Kendisine “Efendim bu suçu ve suçluyu korumaktır. Biz bir haber yapıp ‘İnönü Üniversitesi suçu ve suçluyu koruyor’ şeklinde haber yapsak uygun olur mu” deyince “Hayır bu doğru olmaz” şeklinde yanıt verdi.   

Rektör Kızılay’a en çok destek veren yayın organı olarak koltuğa geçince telefonumuzu silip bize “Kimsiniz siz tanımıyorum” diyebilecek kadar müptezel bir kişiliktir.   

Recep Bentli olayını farklı kişileri aratarak sorgulamamız üzerine “Böyle bir şey söz konusu değildir. Konuyu araştırıp size daha sonra bilgi vereceğim” demesine rağmen aylarca bu konu hakkında tek açıklama yapmadı.   

CEMAAT VE MARJİNAL GRUPLARI DOLDURDU!  

İnönü Üniversitesi gibi güzide bir markayı aşağı çeken Kızılay, FETÖ davaları başladığı süreçte bir grup akademisyen ve Meşale örgütü ile birlikte tepki ve protesto bildirisi yayınlayıp basın açıklaması yapmaktan geri kalmamıştı. Sürecin doğru ilerlemesini engelleyen girişimler rektör Kızılay’ın bu işin ehli olmadığını o yıllarda gösteriyordu.   

Rektör Yardımcısı Abdulkadir Baharçiçek, Nusret Akpolat başta olmak üzere bir çok cemaat ve meşale ile iltisaklı isimlerle üniversiteyi bilim yuvasından çok salla başını al maaşını kurumuna çevirdi.   

VEKİLLİK İÇİN ÇALDIĞI TÜM KAPILAR YÜZÜNE KAPANDI!  

O kadar sevilmeyen ve başarısız bir insan olduğu için asıl hayalinde olan AK Parti Milletvekilliği tutkusu için yapmadığını bırakmadı. Malatya’da karşılığı olmayan rektör Kızılay’ın AK Parti’de de bir karşılığı olmadı. Sık sık Ankara’ya gelerek bazı milletvekillerine adaylığı konusunda direttiği iddiaları kurt siyasetçi Öznur Çalık başta olmak üzere Bülent Tüfenkci, Ahmet Çakır, Hakan Kahtalı, İhsan Koca tarafından onay almadı. Siyasette umduğunu bulamayan ve hayal kırıklığına uğrayan rektör Kızılay’ın bu kez tek hedefi ikinci döneme tekrar adını yazdırabilmekti. Hasbel kader cemaat ve marjinal grupların desteği ile ikinci döneme devam eden Kızılay, bazı medya mensubu geçinen şahıslara yüksek tutarlı işler yaptırarak, Hilmioğlu döneminin kazanımlarını sipariş ulusal medya ve gazetelerde göstertip kendi başarısı gibi lanse edecek kadar da acemice işlere imza attı.   

Hemşire İntiharları, Uyuşturucu madde satışları, Turgut Özal Tıp Merkezi’nden gelen bir çok şikayet ve olayları bir şekilde üzerini örtüp dostları aracılığıyla nimet, rica, yayından kaldırtacak kadar da korkak biri oldu.   

Hastane’nin kapasitesi mevcut yatan hastaları karşılayamaz duruma getirildi. Kanser hastalarını yer yer kabul etmeyip diğer hastanelere yönlendirmeler mi dersiniz, yatağımız yok deyip baştan savmalar mı dersiniz, bizzat bunu kendi ailemizin rahatsızlığında yaşadık.   

MUSTAFA GEZER  ÜNİVERSİTEYİ PARMAĞINDA OYNATIYOR! 

Rektör Kızılay’ın ikinci döneminin baş mimarı Akçadağ Eşfrafından bizim meşhur burnu havalı son seçimde fiyasko oy alıp rezil olan İbrahim Gezer’in kardeşi Mustafa Gezer.  

Hakkında ortaya atılan iddialar hiç de yenilir yutulur cinsten değil. Görevde yükselme sınavlarında yaptığı yolsuzluklar, konteyner, hobi bahçelerini ve lojmanları kendi yandaşlarına dağıtması, Akademik personel ile idari personel ayrımı yapması, Tıp doktorları için yapılan triplex lojman alması, Üniversite yönetiminde rektörden daha fazla söz sahibi olma konumunda olup bunu defalarca sağda solda dillendirmesi, yetkisi olmamasına rağmen Rektörün özel kalemini kendine göre değiştirmesi, Akademik atamalara karışması ve bir çok usulsüzlüklere imza attığı söyleniyor. Üniversite’de bir çok akademisyen Mustafa Gezer’in görev süresi boyunca attığı tüm imzaların araştırılması gerektiğini vurguluyorlar. 

CEMAAT VE MEŞALE VE MARJİNAL GRUPLAR İÇİN ÇALIŞIYOR!  

Rektörlüğünün son günlerinde yaptığı yanlış işlerden ve başarısızlığından dolayı üzülüp kendi vicdan muhasebesini yapmasını beklediğimiz Rektör Kızılay, yine bizi şaşırtmayacak bir iddiaya malzeme olmaktan geri kalmadı. Haber merkezimize gelen ihbarlara göre, Rektör Kızılay’ın kendisinden sonra başarılı isimler görev almasın ve hatalarını ortaya çıkarmasın diye yine aynı gelenekten tam 20 adayı başvuru için desteklediği iddiası gündeme bomba gibi düştü.

Bu isimlerin etkili olanları ve Rektör Kızılay'ın çok istediği isimler Adil Başkıran, Gökhan Tuncel, Muhammed Akkoyunlu, Nusret Akpolat isimleri olarak belirtiliyor. Hatta şimdiler de meşaleci ve yüksek ego kibire sahip olan Nusret Akpolat'ın rektör olacağı ve yardımcılığını başhekim Adil Başkıran'ın yapacağı dillendirilen konular arasında yer alıyor. 

Prof. Dr. Sami Akbulut, Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, Prof. Dr. Alaadin Polat, Prof. Dr. Hamdi Onay, Prof. Dr. İsmet Yılmaz, Prof. Dr. Emin Tamer Elkıran gibi başarılı isimlerin olmaması için elinden geleni yapmakla meşgul olduğu iddia edilen Kızılay’ın bu son oyunlarının da kendisinin görev süresi gibi son bulması ve Malatya’nın tekrar o başarılı yıllara dönmesi dileği ve duasıyla diyelim.